TikTok Türkiye'de de Kapatılacak mı? Yasak mı Geliyor?

TikTok, dünyanın en çok kullanılan sosyal medya platformlarının başında yer alması ve hemen hemen her zaman akım haline gelen videoların çıkış noktası olması ile popülerliğini elinde tutmaya devam ediyor. Ancak bu popülerlik maalesef tüm gözlerin üzerinde olmasına da sebep oluyor.

Bilindiği üzere ABD'de karşı dava açılmasına kadar giden süreçte TikTok'un yasaklanması ve hatta şirketin ABD'de uygulamayı direkt kapatması bile an meselesi gibi görünüyor. Bu süreç devam ederken, son 2 haftadır Türkiye'de de TikTok hakkında konuşan vekiller, uygulamanın kapatılmasına yönelik taleplerini dile getiriyorlar.

Geçtiğimiz ay MHP Milletvekili Halil Öztürk, TikTok’un dünyada ve Türkiye’de kullanılan en yaygın sosyal medya platformlarından birisi olduğunu ve kullanıcı sayısının dünyada 1 milyarı aştığını, Türkiye’de ise 30 milyon olduğunu ifade etmişti.

TikTok'un Türkiye'de Yasaklanması Mümkün mü?

MHP Milletvekili geçtiğimiz hafta açıkklamalarında Tiktok'un ahlaki ve milli değerlere zarar verdiğinden, partilerinin TikTok uygulamasının yasaklanmasına yönelik kanun teklifi hazırladığını söyleyerek uygulamaya yönelik çeşitli açıklamalarda bulunmuştu.

Konunun sıradaki sözcüsü ise TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman oldu. Özellikle son dönemde pek çok "hoş olmayan" videonun paylaşıldığı ve yapılan canlı yayınlarla "skandallara" konu olan TikTok'un kapatılıp kapatılmayacağı hakkında konuştu.

Hüseyin Yayman: "TikTok'u Amerika'da yasaklıyorlar. Yasaklamalara karşıyız, fakat Türkiye'de de bu işin sonu yasaklamaya kadar gidecek. Maalesef burada asla sözle, tavsiyeyle, ricayla mesafe alamadığımız bir ilişki var." dedi.

Sosyal medya üzerinden "trolleşmenin" ne kadar tehlikeli olduğunu dile getiren Yayman, bu durumun TikTok'ta olduğu gibi gazetecilik alanında, siyasette ve hayatın her noktasında olmasından da endişelendiğini söylüyor. Açıklamalarına şu şekilde devam ediyor:

"Aralık ayında komisyonumuza geldi, arkadaşları dinledik; burada çok önemli, temel sorular soruldu. Kamu Politikaları Direktörü dedi ki; 'Bu soruların bir kısmına sözlü cevap vereceğiz, bir kısmına da yazılı cevap vereceğiz' dedi. Biz de, 'Tamam, olur' dedik. Fakat gelen cevaplar ikna edici ve tatmin edici değil. Ne de sorulan sorulara karşılık geliyor. Özellikle bu platformda içerik paylaşımları noktasında çok ciddi eleştiriler var. Size de geliyor yani artık mızrağın çuvala sığmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Son tahlilde, hepimiz milletvekilleri olarak söz hürriyetini, fikir hürriyetini savunuyoruz. Hepimiz sansüre, yasaklamalara karşıyız. Fakat son tahlilde de bir kamu düzeninin sağlanması gerekiyor. Hepimizin çocukları var. Çocukların korunması, ailenin korunması, gençlerin daha sağlıklı bir ruh yapısıyla büyümesi gerekiyor. Kişisel olarak komisyonumuz da zaten yasaklamalara karşıyız fakat son tahlilde de bu konuyla ilgili bizim komisyonumuzun bir şey yapması gerekiyor. Bunu da ben komisyonumuzun takdirlerine ve tartışmalarına sunmak istiyorum."